İnsan, yalnızca iç dünyasının değil, içinde yaşadığı dünyanın da izlerini taşır. Biz, terapiyi bu izleri görünür kılma, söze dökme ve onarma alanı olarak kuruyoruz. Kökleri, kültürü, dili ve aidiyeti görmezden gelen bir terapi değil; tüm bunları onurlandıran bir ilişkiyi savunuyoruz.

Güç ve Ayrıcalık Farkındalığı

Toplumsal güç ilişkilerinin terapi sürecine etkisini önemsiyor, kendi konumumuzun bu dinamikler içindeki yerini fark etmeye çalışıyoruz.

Travma Duyarlılığı

Danışanlarımızın geçmiş ve mevcut travmalarına duyarlı, güvenli, destekleyici ve yargısız bir terapi alanı sunuyoruz.

Sosyal Adalet ve Karşılıklılık

Eşitlik, adalet ve karşılıklı saygı ilkelerini hem terapi ilişkisine hem de toplumsal bağlama taşımayı önemsiyoruz.

Sömürgecilik Mirasına Eleştirel Yaklaşım

Batı merkezli yaklaşımları olduğu gibi almak yerine sorguluyor; danışanlarımızın kültüründe, dilinde ve yerel deneyimlerinde taşıdıkları bilgeliği terapinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.

Yargısız ve Onurlandırıcı Dil

Her bireyin kimliğini, deneyimini ve hikâyesini saygıyla karşılayan, incitici dilden uzak, onurlandırıcı bir iletişim dili benimsiyoruz.